Sinir sinyalleriyle çalışan protez devrimi! Zihnin gücüyle hareket

Tıp ve teknoloji dünyasında çığır açan bir gelişme yaşandı. İngiliz bilim insanları, düşünceyle kontrol edilen dünyanın ilk protez kolunu geliştirdi.

Imperial College London’daki uzmanlar tarafından tasarlanan bu yenilikçi robotik kol, kas hareketlerine değil, doğrudan sinir sisteminden gelen sinyalleri algılayarak çalıştı. Bu teknoloji, protez kullanıcılarının sınırlı hareket kabiliyetine son vererek daha doğal ve işlevsel bir deneyim sundu.

Geleneksel protez kollar, kasların hareketleriyle tetiklenen elektriksel sinyallere dayanıyordu. Ancak bu yöntem, kullanıcıların yalnızca sınırlı sayıda hareket yapabilmesine olanak tanıyor ve protezlerin kullanımını zorlaştırıyordu.

Imperial College London’dan biyomedikal mühendislik profesörü Dr. Ravi Vaidyanathan, yeni geliştirilen kolun bu sorunu kökten çözdüğünü belirtti:

“Bu protez, doğrudan sinir sinyallerini algılayarak beyindeki hareket niyetini gerçek zamanlı olarak harekete dönüştürüyor. Kullanıcı, kolu hareket ettirmek için sadece ne yapmak istediğini düşünmesi yeterli.”

SİNİR SİNYALLERİYLE ÇALIŞAN TEKNOLOJİ

Yeni protez kol, sinir sisteminden gelen elektrik sinyallerini algılayan gelişmiş sensörler ve yapay zeka algoritmalarıyla donatıldı.

Elektrotlar, kullanıcının sinirlerinden gelen sinyalleri yakalayarak bunları bir mikroişlemci aracılığıyla işliyor ve kola hassas hareket komutları gönderdi. Bu sistem, kullanıcıların karmaşık görevleri, örneğin bir kalemi tutmak ya da bir bardağı kavramak gibi işlemleri, doğal bir el gibi gerçekleştirmesini sağladı.

Imperial College’daki araştırmacılar, bu teknolojinin protez kullanıcılarının %50’sinin mevcut protezlerini kullanmayı bıraktığı gerçeğini değiştirebileceğini ifade etti.

ABD’deki Johns Hopkins Üniversitesi’nden nöro-mühendislik uzmanı Dr. Nitish Thakor, “Bu teknoloji, beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) alanında büyük bir adım. Sinir sinyallerini bu kadar hassas bir şekilde çözmek, protez teknolojisini çok daha erişilebilir ve işlevsel hale getirecek” dedi.

Thakor, özellikle bu tür non-invaziv olmayan yaklaşımların, cerrahi müdahale gerektirmeden geniş kitlelere ulaşabileceğini vurguladı.

Japonya’daki Kyoto Üniversitesi’nden robotik uzmanı Dr. Hiroshi Ishiguro, bu teknolojinin sadece protez kullanıcılarıyla sınırlı kalmayabileceğini belirtti:

“Düşünceyle kontrol edilen robotik sistemler, gelecekte sağlıklı bireylerin de ek uzuvlar kullanarak çoklu görev yapmasını sağlayabilir. Bu, insan-makine entegrasyonunda yeni bir çağ açabilir.”

KULLANICI DENEYİMİ VE GELECEK HEDEFLER

Protez kolun test aşamaları, kullanıcıların yalnızca düşünerek kolu hareket ettirebildiğini ve öğrenme sürecinin oldukça kısa olduğunu gösterdi.

Imperial College’daki denemelerde, katılımcılar birkaç saatlik eğitimle kolu etkili bir şekilde kullanmayı başardı.

Dr. Vaidyanathan, sistemin piyasaya sürülmesi için daha fazla test gerektiğini, ancak teknolojinin yakın gelecekte yaygınlaşabileceğini söyledi:

“Amacımız, bu teknolojiyi uygun maliyetli hale getirerek dünya çapındaki milyonlarca protez kullanıcısına ulaştırmak.”

Bu yenilik, özellikle uzuv kaybı yaşayan bireylerin yaşam kalitesini artırmayı hedefledi.

Michigan Üniversitesi’nden biyomedikal mühendislik profesörü Dr. Cynthia Chestek, “Sinir sinyallerine dayalı protezler, kullanıcıların çevreleriyle daha doğal bir şekilde etkileşime girmesini sağlıyor. Bu, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir iyileşme sunuyor” dedi.

TIP VE TEKNOLOJİNİN BULUŞMA NOKTASI

İngiliz bilim insanlarının bu başarısı, biyonik implantlar ve robotik protezler alanında kaydedilen ilerlemelerin bir göstergesi olduğunun altı çizildi.

Yapay zeka ve sinir bilimi entegrasyonu, protez teknolojisini yalnızca bir uzuv yerine geçme aracı olmaktan çıkararak, insan vücudunun doğal bir uzantısı haline getirdi.

Uzmanlar, bu tür teknolojilerin gelecekte felçli hastalar, nörodejeneratif hastalıklara sahip bireyler ve hatta uzaktan operasyonlar gibi farklı alanlarda da kullanılabileceğini öngördü.

Imperial College ekibi, şu anda protezin maliyetini düşürmek ve daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştırmak için çalışmalarını sürdürdü. Bu teknoloji, tıp dünyasında bir devrim oluşturma potansiyeline sahip ve insan-makine etkileşiminin sınırlarını zorlamayı devam ettirdi.

Related Posts

Xbox Game Pass’e ağustos ayının sonuna kadar eklenecek oyunlar

Her ay yeni oyunların eklendiği abonelik gerektiren platfrom Game Pass için ağustos ayının sonuna kadar eklenecek oyunlar açıklandı.

PlayStation 5 oyuncularına müjde: Age of Empires IV ve yeni DLC yolda

Age of Empires IV, PlayStation 5’e geliyor. Yeni genişleme paketi Doğu Hanedanları, dört uygarlık, altı biyom ve roguelite modu The Crucible ile oyuna taze bir soluk katıyor.

KIZILELMA’nın uçuş testleri başarıyla sürüyor

Selçuk Bayraktar, Bayraktar KIZILELMA’nın son uçuş testinin görüntülerini sosyal medya hesabından paylaştı. Bayraktar KIZILELMA uçuşta AB Kalkışlı Aerodinamik Sistem Tanımlama Testi’ni başarıyla geçti. Ayrıca uçuş testi, Bayraktar AKINCI insansız …

Google Flight Deals: Uçuş aramalarında yapay zeka dönemi

Google, uçak bileti aramalarını kolaylaştıracak yapay zekâ destekli “Uçuş Fırsatları” aracını tanıttı. Doğal dil ile arama yaparak en uygun uçuşları bulmak artık çok daha pratik olacak.

İngiltere, suç yerlerini tahmin için yapay zekayı kullanacak

İngiltere hükümeti, 2030 yılına kadar suç yerlerini tahmin etmek için yapay zekayı kullanmaya başlayacak.

Gözünde yaşayan solucan, hayatını kabusa çevirdi

Hindistan’da 35 yaşındaki bir adamın gözünde aylarca yaşayan parazit, cerrahi müdahaleyle çıkarıldı. Gnathostoma spinigerum’un insan vücudundaki yolculuğu ve tedavi süreci bu çarpıcı vakada anlatılıyor.