TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında yaptığı konuşma üzerine soruşturma başlatılması, iktidara yakın medyanın amiral gemisi Sabah’ta da eleştiriye neden oldu.
“TÜSİAD TÜSİAD’dır hukuk da hukuk” başlıklı yazısıyla konuyu köşesine taşıyan o isim gazetenin yazarlarından Melih Altınok oldu.
Altınok’un yazısının ilgili bölümünde şöyle yazdı:
“Patronlar kulübü yine gündemde.
Ana muhalefette liderlik yarışına giren kliklerle birlikte uygun adım yürüyorlar. Erken seçim kampanyasına dahil oluyorlar. İşlerini yapıyorlar.
TÜSİAD YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında malum konuşması nedeniyle soruşturma başlatmaksa yargının işi değil.
Zira vesayet artığı kurumların varlığı demokrasi açısından bir tartışma konusu olsa da hukuk devletinde yargısal süreçlerin başlaması için eleştiriden daha somut deliller gerekir.
Bu konu yalnızca söz konusu TÜSİAD yöneticisini değil hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü demokrasinin ve hukuk devletinin olmazsa olmazı öngörülebilirliktir.”
BAŞDANIŞMAN PAYLAŞTI
Altınok’un yazısının AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlarından Cemil Ertem tarafından da paylaşıldı. 15 Şubat’ta X hesabından TÜSİAD’ı “Türkiye’deki bütün askeri darbelerin baş aktörü, destekçisi, millet iradesinin düşmanı, küresel sermeyenin taşeronu, tekelci yağmanın baş aktörü… TÜSİAD…” ifadeleriyle hedef alan Ertem’in Altınok’un yazısını herhangi bir yorum yapmadan paylaşması dikkat çekti.
NE OLMUŞTU?
TÜSİAD’ın 13 Şubat’taki genel kurulunda, derneğin Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras tarafından hükümetin ekonomi başta olmak üzere güncel politikalarını eleştiren bir konuşma yapılmıştı. Kısa sürede iktidara yakın çevrelerin hedefi haline gelen Aras hakkında daha sonra adli işlem başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Mehmet Ömer Arif Aras hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma suçlarından” soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Aras’a açılan soruşturmaya tepki göstererek “TÜSİAD yeni bir şey söylemiyor. Hepimiz söylüyoruz, sendikalar söylüyor. Şimdi de işveren örgütü söyledi. Bunlar yaşanıyor dediklerinin hangisi yaşanmadı? Yaşam hakkından yargı bağımsızlığına kadar söylediklerinden hangisinde haksız?” diye sormuştu.
