Cevdet Yılmaz: Toplumun huzurunu koruyacaksak hukuk içinde olmamız lazım

“`html

Bağımlılıkla Mücadele Seferberliği Paneli Gerçekleştirildi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen ’21’inci Yüzyılda Türkiye’nin Bağımlılıkla Mücadele Seferberliği Paneli’ne katıldı. Panelde Yılmaz’a İletişim Başkanı Fahrettin Altun da eşlik etti. Yılmaz, günümüzde bağımlılığın fiziksel ve ruhsal sağlık sorunlarından ekonomik kayıplara kadar geniş bir etki alanına sahip olduğunu belirterek, “Bu durum bireylerin aile bağlarını zayıflatmakta, toplumsal ilişkileri koparmakta ve kişilerin topluma entegre olmasını güçleştirmektedir. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi tarafından yayımlanan 2024 uyuşturucu raporunda, dünya genelinde 292 milyon insanın uyuşturucu kullandığı belirtilmektedir. Son on yılda uyuşturucu kullanımında küresel ölçekte %20 artış yaşanmıştır ve 15-64 yaş aralığındaki her 18 kişiden biri bir şekilde uyuşturucuyla temas etmiştir. Bu veriler yalnızca madde bağımlılığına dair bir kesiti sunmakta, alkol, tütün ve internet gibi davranışsal bağımlılıklar da göz önünde bulundurulduğunda tablo daha da karamsar hale gelmektedir.” dedi.

Bağımlılıkla Mücadelede Kamu Kurumlarıyla İş Birliği

Yılmaz, bağımlılıkla mücadele çalışmaları hakkında, “2014 yılında Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu’nun kurulması, bağımlılığa karşı siyasi önemimizin bir göstergesidir. 2017’de kurulumuzun kapsamı genişletilerek, tütün, alkol ve davranışsal bağımlılıkları da kapsayan bir yapıya dönüştürülmüştür. 2019’da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uyum sağlamak amacıyla yeniden yapılandırılmıştır. Kurumlar arası iş birliği ile hazırladığımız eylem planları, Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile ülkemizin uyuşturucu ile mücadeledeki stratejisini belirlemektedir. Temel hedefimiz, toplumu her türlü uyarıcı ve uyuşturucu maddeden korumaktır. Bu hedef doğrultusunda, arzı önlemek, talebi azaltmak ve etkili iletişimi sağlamak gibi beş yıllık hedefler belirlenmiştir.” açıklamasında bulundu.

Genişletilen Tedavi ve Rehabilitasyon Hizmetleri

Bağımlılıkla mücadele çerçevesinde, Türkiye genelinde danışmanlık, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine erişimin artırıldığı bilgisini veren Yılmaz, “YEDAM, AMATEM ve ÇEMATEM gibi merkezlerin kapasiteleri güçlendirildi. Tütün, alkol ve madde bağımlılığına yönelik sunduğumuz hizmetler artarken, vatandaşların temiz hava hakkının korunması adına denetimlere titizlikle devam edilmektedir. Bahar Rehabilitasyon Modeli, hastaları tedavi noktasında daha etkili hale getirmekte ve destekleyici psikososyal çalışmalar devam etmektedir. Teknolojik bağımlılıklar konusunda da farkındalık yaratma ve eğitici projeler hayata geçirilmektedir.” ifadesinde bulundu.

Sosyal Gerilimlerin Sebepleri

Yılmaz, yargı süreçleri esnasında yaşanan bazı olaylara da dikkat çekerek, “Sokaklarda hukuka aykırı eylemler görmekteyiz. Demokratik protesto hakkına saygı duymalıyız, ancak bu hakkın istismar edilmesi, toplumda gerilim yaratmak anlamına gelir ve bu durum hukuka ve demokrasiye aykırıdır. Ayrıca, bazı siyasi partilerin iç mücadelelerini topluma yayma çabalarının sonuçsuz kalacağını belirtmek isterim.” şeklinde konuştu.

Bağımlılıkla Mücadele Beka Sorunudur

İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise Türkiye’nin bağımlılıkla mücadele konusunda 2000’li yılların başından itibaren etkin bir gayret gösterdiğini ifade etti. Altun, “’21’inci Yüzyılda Türkiye’nin Bağımlılıklarla Mücadele Seferberliği’ adlı kitap, 23 yılda gerçekleştirdiğimiz politikaları detaylıca ele alıyor. Bu eserimiz, bağımlılıkla mücadele stratejilerimizi, mevzuatlarımızı ve toplumsal yaklaşımlarımızı içermektedir. Bağımlılıkla mücadele, ülkemiz için bir beka meselesidir.” dedi.

Dezenformasyona Karşı Duyarlılık

Altun, bireylerin dijital platformlarda daha fazla maruziyet yaşaması nedeniyle bilgi kirliliğiyle karşılaştıklarını belirterek, “Son günlerde İstanbul merkezli yolsuzluk soruşturmalarının politik hedefler doğrultusunda istismar edildiğini görüyoruz. Yürüyen hukuki süreçlerin kötü niyetle etkilenmesi, kamu düzenini tehdit eden bir durumdur.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Son olarak, Altun, yurt dışından gelen dezenformasyon kaynaklarına dikkat çekerek, İletişim Başkanlığı olarak bu bilgilerin doğru bir biçimde yönetileceğini ve vatandaşlardan güvenilir bilgileri edinmeleri çağrısında bulundu.

(DHA)

“`

Related Posts

Başvurmayanın parası devredilecek: Yarın son gün!

Kullanılmayan banka hesaplarındaki bakiyeler TMSF’ye devredilecek. Başvuru yapmayan müşteriler adlarının yer aldığı listeye TMSF’nin resmi internet sitesinden ulaşabiliyor. Hesabında para unutanlar için son gün yarın.

Bankada parası olanlar dikkat! Faizde dengeler değişiyor

Mayıs ayı enflasyon rakamlarının beklentilerin altına gelmesi ve Merkez Bankası’nın geçtiğimiz günlerde repo ihalelerine başlamasıyla piyasada faiz indirimine gidileceği beklentisi oluşmaya başladı. Merkez Bankası politika faizini düşürmeden bazı bankalar mevduat faizlerini şimdiden revize etti. Peki faizde beklentiler ne? Mevduat faizlerinde yaşanan değişimin sebebi ne? İşte detaylar…

Karadeniz’de iki dev serada üretim başladı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Karadeniz Bölgesi’nin ilk Sera Organize Tarım Bölgeleri (OTB) olan Samsun Bafra ve Zonguldak Çaycuma’da üretimin başladığını duyurdu.

Ekonomistlere göre yeni teşvik sisteminin hedefi iş dünyasındaki tepkileri bastırmak: Siyasi ayarlı teşvik

Yeşil dönüşüm, teknoloji ve savunma gibi alanlara odaklanan teşviklerin hukuki güvence olmadan yatırım iştahı yaratamayacağı, seçim ekonomisine hizmet etme riski taşıdığı belirtiliyor.

Moskova Borsası’ndan ‘Bitcoin’ hamlesi: Yarın başlıyor!

MOEX’ten yapılan yazılı açıklamada, kripto para birimi Bitcoin’e ilişkin alınan karara yer verildi. 10 Haziran’dan itibaren Bitcoin endeksinin hesaplanmasına ve yayınlanmasına başlanacağına işaret edilen açıklamada, hesaplamaların Binance, Bybit, OKX …

Türkiye, sendikal haklarda 2025’te de KARA LİSTEDE

Dünyanın en büyük sendikal örgütü Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) Küresel Haklar Endeksi’ne göre Türkiye, 2014’ten bu yana yaşanan geleneği bozmadı, 2025’te de işçi hakları alanında dünyanın en kötü 10 ülkesi arasına yerleşti.