Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sera Yazıcı, memenin fibrokistik değişikliklerinin kadınlarda sık görülen bir durum olduğunu söyleyerek, “Genelde meme dokusundaki bu değişiklikler zararsızdır ve tedavi gerektirmez. Kanser gelişme riski yoktur. 20-50 yaş arası kadınların yaklaşık yüzde 50’sinde bu duruma rastlanmaktadır, ancak her yaş grubundaki kadınlarda görülebilir. Tedavi sürecinde destekleyici bir sütyenin tercih edilmesi de faydalı olabilir. Ayrıca meme üzerine uygulanacak sıcak veya soğuk kompresler de ağrı kontrolünü desteklemektedir” dedi.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sera Yazıcı, fibrokistik meme değişiklikleri hakkında bilgi verdi. Dr. Yazıcı, “Memenin fibrokistik değişiklikleri kadınlarda sık görülen ve memede ağrı, hassasiyet ve ele gelen kitle şikayetlerine neden olan bir durumdur ve hastalık değildir. Genelde meme dokusundaki bu değişiklikler zararsızdır ve tedavi gerektirmez. Kanser gelişme riski yoktur. 20-50 yaş arası kadınların yaklaşık yüzde 50’sinde bu duruma rastlanmaktadır, ancak her yaş grubundaki kadınlarda görülebilir. Memedeki fibrokistik değişiklikler, memede var olan bağ dokusunun memenin bir bölgesinde yoğunlaşması sonucu oluşur. Doku içerisinde sıvı toplanırsa kistler de oluşabilir. Ayrıca kahve, çay ve alkol tüketiminin de memedeki ağrı oluşumunda etkili olabileceği düşünülmektedir” diye konuştu.
“Memede hassasiyet ve ağrı görülebilir”
Dr. Yazıcı, fibrokistik meme dokusuna sahip bireylerin dikkat etmesi gerekenler ile ilgili, şunları söyledi:
“Memede hassasiyet ve ağrı, özellikle memenin dış ve üst kısımlarında daha fazla olur. Memede veya koltuk altına yakın bölgede ele gelen kitle, bu kitle adet döneminden hemen önce büyüyüp adet döneminden sonra eski boyutuna geri dönebilir. Memede dolgunluk hissi, koltuk altına yayılan ağrı. Bu belirtiler özellikle adet döneminden hemen önce daha fazla hissedilebilir. Bazı kişilerde ise, belirtiler tüm menstrüel siklüs boyunca aynı seviyede seyredebilmektedir. Zaman zaman belirti vermeyebilir. Fibrokistik değişiklikler tek memede görülebileceği gibi, her iki memede de olabilir.”
Tanı ve tedavi yöntemlerini sıraladı
Dr. Yazıcı şunları söyledi:
“Memede ağrı veya ele gelen kitle şikâyeti olan her hasta mutlaka bir genel cerrahi uzmanı tarafından muayene edilmelidir. Tanı için doktorunuz önce belirtilerinizi sorgular ve ardından meme muayenesini gerçekleştirir. Mamografi veya meme ultrasonu hastanın yaşına ve muayenesine göre ikinci sırada tercih edilir. Tedavi ise, hastanın belirtilerine göre belirlenir. Ağrısı olmayan hastalarda herhangi bir tedaviye gerek yoktur. Memede ağrı ve dolgunluk hissi gibi belirtileriniz varsa, doktorunuz size nonsteroidal anti inflamatuar ilaç olarak adlandırılan parasetamol veya ibuprofen gibi basit bir ağrı kesici reçete edebilir. Kahve, çay, alkol ve çikolata tüketimini azaltmak, yürüyüş ve egzersiz yapmak ağrının azalmasına yardımcı olabilmektedir. Tedavi sürecinde destekleyici bir sütyenin tercih edilmesinin de faydalı olur. Ayrıca meme üzerine uygulanacak sıcak veya soğuk kompresler de ağrı kontrolünü desteklemektedir. Çok şiddetli ağrılarda doktorunuz bazen doğum kontrol hapları gibi hormon ilaçları reçete edebilir. Fibrokistik değişikliklerin tedavisinde cerrahinin yeri yoktur.”
Meme yapısında herhangi bir değişiklik fark edildiğinde doktora başvurulması gerektiğini dile getiren Op. Dr. Yazıcı, “Meme veya koltuk altınızda yeni gelişen şişlik/kitle, meme başından akıntı, meme başının içe çökük olması, meme cildinde değişiklik (portakal kabuğu görünümü), adet dönemi sonrası geçmeyen, sürekli olan meme ağrısı görüldüğünde. Ancak memenizdeki tüm değişikliklerin bir sorun olduğu anlamına gelmez. Fibrokistik değişiklikler normal ve yaygındır. Meme kanseri riski taşımazlar” diye konuştu. (DHA)
|
|
